Bana bir masal anlat baba, içinde istanbul olsun…

İstanbul’u anlatmazdı belki ama neredeyse her haftasonu götürürdü teyzemlere canım babam. Eniştemin teknesiyle Anadolu Hisar’ından boğaza açılırdık. Marmara Spor Akademisi’nin içinden geçerdik tekneye ulaşmak için. Orada görürdüm aşkla spor yapanları. Kim derdi ki bir gün gelecek ben de onlar gibi aynı bölümde okuyacağım, aşkla spor yapacağım. Neyse elimizde erzaklarla tekneye binerdik cümbür cemaat. Ne güzeldi herşey. Öncelikler şimdiki zamandan çok daha farklıydı. Daha maneviydi. Heyecanlanırdım çok. Hala da öyle; her tekneye binişimde çocukluğum gelir aklıma. Burnuma çarpar tekneden gelen mazot kokusu. Kulağımda duyarım martı seslerini. İçime çekerim denizin ve yeşilin güzelliğini. Tam bir İstanbul aşığıyım ben. Babam sağolsun. Götürmeseydi bu zengin şehre nerden bilecektim buranın varlığını, derya denizini.

Hayaller kurarım ben hep, kendimi bildim bileli. Zaman su gibi akıp gider. O zamanlarda öyleydi çabucak varırdık böylece teknenin yanına. Eniştem ipi çekerek motoru çalıştırır yavaş yavaş açılırdık denizin derinliğine. Burada acele etmezdim hayal kurmayı bir kenara bırakırdım çünkü her anın tadını çıkarmak isterdim. Boğazdan geçen gemilerin oluşturduğu dalgalar bir o yana bir bu yana sallandırırdı tekneyi. Teknenin içi su dolardı ve devrilecek gibi olurduk ama korkmazdım. Denizden hiç korkmadım ki ben. Orası huzur, sonsuzluk, özgürlük, neşe, çocukluğumda ki saflık ve birlikti benim için. Gerçek zenginlikti. Hala da öyle. Balık tutar, mangal yapar denize girerdik. Ne güzeldi o günler yazarken bile gülümsetiyor satırlar.

Canım babam tam bir voleybol aşığıydı. Çalışma hayatının yanında voleybol hakemliği yapardı ve bizi sürekli maçlara götürürdü. İki kardeşin spor aşkı ve besyoda okuması buradan geliyor.

Sonra bizi hep sevgiyle büyüttü. Laf aramızda bu kadar güzel bir ilişki yaşamam buradan geliyor 😉

Madi olarak çok güzel bir yaşam sunmadı belki ama bize güvendi, sorumluluk sahibi yaptı, özgürlük alanımızı çok güzel dengeledi, ifade edebildik her zaman. Ne büyük bir miras bir evlat için. Sağol babam.

Erkek çocukları babayı modeller.

Bu nedenle bir babanın çocuğu üzerindeki davranışları, sözleri çok etkilidir. Şiddet ve baskıyla büyüyen çocukların özgüven eksikliği tartışılamaz. Sevgisiz büyüyen bir çocuğun şiddet eğilimi tartışılamaz. Bir çocuk babada ne görürse hayatında onu yaşatır. Bu nedenle tüm babalara sesleniyorum sevin, sevin ve sevin.

Kız çocukları ise ebeveynin evliliklerini modeller. Bu yüzden iletişim çok önemlidir. Davranış, sorumluluk, güven verme, anlayış, paylaşım, ilgi, özgürlük alanı…

Yorumu size bırakıyorum. Evlatlarıma ne veriyorum hayatlarında ne görüyorum?