Hiç tahmin etmezdim masalların hayatımın tam orta yerine bu kadar sağlam oturacağına :)) Eeee bir bebeğiniz olunca bu etki katlanıyor tabi. Şu sıralar yol arkadaşım ‘masal terapi’. Bundan sonra fırsat buldukça makalelerimde de bolca yer vericem masallara. Şu anda başucumda duruyor kitap. Dışarı çıktığımda ise sürekli çantamda. Sayfaları açıyorum rehber oluyor. Bazen unuttuklarımı bana tekrar hatırlatıyor. Gerçek gücümü, desteğimi, kaynağımı, her daim inançlı kalabilmeyi, farklı yolları, çocukluğumu, rehberimi… Tabiki gerçek rehberim içimdeki ses fakat bazen büyük farkındalıklar hiç beklemediğin bir masalın içinden fısıldıyor sana :))

Yalnız şöyle bir yakınmam var. Bazı masallarda o kadar çok olumsuz inanç ve kalıplar var ki o zamanlarda kendimi sirkteki o küçük fil yavrusuna benzetiyorum. Sirk için gösteride kullanılacak bu file kaçmasın diye ayağına bir ip bağlarlarmış ve gösteri bittiğinde fil, ipe tekrar bağlanırmış. Fil büyümüş ama ipe bağlı olduğu için yürüyemeyeceğini, ilerleyemeyeceğini sanıyormuş. Çünkü yürümeyi hiç denemezmiş. Küçükken başaramadığı için tekrardan yürüyemeyeceğini sanırmış. Bebekken kaçmasın diye sözde onu korumak icin ayağına bağlanan ipe tutunmuş. Gücü ŞİMDİ onu kopartmaya yetse de o durmayı seçmiş. İnanmamış onu koparabileceğine. Hiç denememiş ki yürümeyi ipi koparsın. Ne kadar güçlü olduğuna hiç bakmamış ki ipin güçsüzlüğünü, kendisinin ne kadar güçlü olduğunu görsün.

Aslında bize de bebekken çoğu masallarla bunu yapmışlar. İnanç kalıplarını bağlamışlar ayaklarımıza. Pinokyo babasını dinlemediği için başına bir sürü olumsuz şey gelmiş.

Hansel ve gratel. Tanımadığı birinden şeker aldı diye sonu cadıya kadar dayanmış :))

Belki küçükken söz dinlemediğimde rüyalarımda gördüğüm cadı da buraya dayanıyor. Neden olmasın? Bize de tembihlemezler miydi tanımadığın birinden sakın bir şey alma diye? Anamızın yanında bilmem ne teyze şeker verirdi biz anamızın gözüne bakardık şimdi bu kadından şekeri almalı mıyım almamalı mıyım? Ayşe teyze tanıdık mı tanımadık mı? ;))

Belli bir yere kadar çocuğun elinden tutmak, temkinli olma yeteneğini geliştirmek evet ama ya sonrası?

Ne yaparsan yap yaşanması gereken deneyim yaşanmıyor mu? Bir anne ya da baba olarak yapmak gerekeni yapıp çekilmek gerek diye düşünüyorum.

Bence iyi bir ebeveyn çocuğunun özgürlük alanını koruyabilendir, onun fikirlerine saygı duyabilendir, hayal kurmasına teşvik edebilendir, onaylayandır, değiştirmeye ve dayatmaya çalışmaktansa KABUL edebilendir, sürekli eleştirmektense onaylayabilendir.

Sen hangi duyhu ve düşünceleri satın aldın ebeveynlerinden?

Hangi inançlara tutundun?

Belli bir süre tamam ama sürekli çocuklarımızın ellerinden tutarsak tek başına nasıl yürümeyi öğrenir?

Kendi gücünü nasıl eline alır? Kendine, yaratıcılığına, özgünlüğüne, mükemmelliğine nasıl inanır?

Hayata güvenebilir mi?