Bu ayki yazımı hangi konu üzerinde yazayım diye düşünürken sevgili dostum Şevval Nüket bana “parayla ilgili bir yazı yazsan ne güzel olurdu.” dedi. Ne de olsa parayla ilgili ciddi deneyimler yaşamış, üstesinden gelebilmek içinse birçok metot denemiş ve son noktayı nefeste bulmuştu. Tamamen hayata, kendisine, paraya bakış açısını değiştirmiş, özündeki hazineyi keşfetmiş ve içindeki bolluğun hayatına yansımasına izin vermişti.
Ne yazık ki herkesin paraya kattığı bir anlamı ve onunla ilgili yaşadığı bir deneyimi vardır. Özellikle şu anda hayatta bu kadar rekabet ve doyumsuzluk varken para ciddi bir takıntı halinde yaşanmaktadır. Çünkü ne kadar çok para o kadar saygınlık, güç ve itibar demektir çoğu kişi için. Yıllar önce ben de aynı şeyi düşünüyordum. Para benim için gücü temsil ediyordu ve ben param olursa güçlü ve tatmin olacaktım. Yani inancım bu yöndeydi. Vallaha hiç öyle olmadı. Bu inanç hiçbir işe yaramadı. Beni ilerletmedi, güçlendirmedi. Ben ne zaman ki kendi gücümü elime aldım ve içsel gücümü, tamlığımı keşfettim para o zaman akmaya başladı.
Para da diğer var olan her şey gibi bir enerjidir ve inancınıza göre şekil alır. 0-7 yaş aralığında söylenilen yaşanılan her şey bilinçaltınıza kaydolur.
Para elinin kiridir.
Parayla saadet olmaz.
Para her yiğidin harcı değildir.
Para parayı çeker.
Para kazanmak için paran olmalıdır.
Çok paran olursa etrafınızdakiler seni sevmez ve kullanır.
Zenginlik dürüst insanların işi değildir.
Zengin insanlar kibirli, kendini beğenmiş, beceriksiz ve kötü kalplidir.
Fakirlik ruhsal zenginliktir. Onlar asil, gururlu ve sevgi doludur. Anlayışlıdır.
Spiritüel insan kimliği taşıyan insanlar asla paraya önem vermezler ve ya önem vermiyor gibi davranırlar. Bunu gerçekten çok komik buluyorum.
Ruhsallığın en önemli adımlarından biri “var olanı sevmek” ise parayı neden sevmiyoruz ya da sevmiyor gibi davranıyoruz?
Çünkü ona anlam yüklüyoruz. Halbuki para, hem kendimizin, hem de herkesin iyiliği için bilgece kullanılması gereken bir alış veriştir. Burada delice birikimden, açlığı doyurmaktan, hırstan bahsetmiyorum. Parayı nasıl kullanacağınızı anlatmakta haddime değil fakat paranın şu anda maddesel olan her şeyin alımını sağlayan bir enerji olduğunu kabul etmek gerekir. Yaptığımız yapacağımız her şeyi parayla yapabiliyoruz. Keşke önceleri gibi sen bana yumurta ver, ben sana peynir vereyim şeklinde olsaydı bu alış veriş ama değil. Bugün bir nefes seminerine gidebilmek, ruhsal bir çalışmaya katılabilmek, ruhsal bir geziye katılabilmek için bile paraya ihtiyacımız vardır.
Parayı kullanım şeklimiz, aslında enerjiyi kullanım şeklimizle eştir.
Burada bütün paranızı ruhsal çalışmalara yatırın demiyorum tabiî ki 🙂 Fakat onu kullanım şeklinize bakarak, enerji akışınızın farkında olabilirsiniz.
Ergenlik dönemimde sevgili babam tek başına çalıştığı ve aynı zamanda ev yaptırdığı için maddi sıkıntılar yaşamıştık. Arzu ettiğim hiçbir şeyi gönül rahatlığıyla alamamamın, derinlerde bir yerlerde kızgınlığını taşıyordum. İlk zamanlarda anlayamıyordum ve para kazanmaya başladığım andan beri kazandığım bütün parayı öfkeyle harcıyordum. Sonra da “param yok” diye ağlanıyordum. (Bunu ne kadar çok yapıyoruz. Bakın bunun için şarkı bile yazılmış.
Param yok şak şak şak.
Pulum yok şak şak .
Malım mülküm olmasın ziyanı yok.
Kodlamaya bak. Aşk yeter yani :))
Çümkü ben parayı deli gibi harcayarak, oradaki boşluğu doyurmaya çalışıyordum. Parayı adeta saçıyordum diyebilirim.
Hem onu seviyordum, hem de ondan nefret ediyorum. Doğal olarak o da geliyordu ve geldiği gibi gidiyordu. Hiç kimseye yardım edemeden, kendim için ruhsal bir şeyler yapamadan. Parayı sadece kıyafete ve arzu ettiğim şeyi almaya yatırıyordum. Dolabım hiç giymediğim kıyafetlerle doluydu. Bu durumun o zamanlarda hayatıma yansımasına baktığımda şunu görüyorum:
Hayatıma güzel bir şey girdiğinde onu çok çabuk tüketmeyi ve şükür etmeyip, isyan etmeyi.Aynı zaman da enerjimi, maddeye ve insanların onayını almaya akıtmayı..
Başka bir örnek vermem gerekirse parayı istifleyip, paylaşmayanların negatiflikleri ve geçmişi nasıl biriktirdiklerine ve sevgilerini kendilerine, karşı tarafa akıtamadıklarına şahit oluyorum.
Şu anda ise parayla olan ilişkime baktığımda onu gerçekten seviyorum. Onu savurmak yerine bilgelikle ve sevgiyle kullanmayı seçiyorum. İnsanlara yardım ediyorum. Bunun hazzı çok güzel. İçimdeki bolluğun hayatıma yansımasına izin veriyorum. İçimdeki ruhsallığımı, hayatla ve düşüncelerimle bütünledikçe, bunun hayatıma yansımalarını izlemek çok keyifli.
Birçoğumuz burada çelişki yaşıyoruz. Paranın sadece dünyasal şeylerle, zevk, rahatlık, saygınlık, güç ve hayallerle bağlantılı olduğunu, spiritüelliğin ise ayrı bir dünya olduğuna inanıyoruz. Sadece meleklerden, dualardan ve uçan kuşlardan ibaret olduğuna.
Para maddeselliği maneviyatla bütünleyen ve dengeleyen bir enerji akışıdır.
Bilgeliğin,
Aşkın,
Koşulsuz Sevginin,
Neşenin,
Mucize Bilincinin hayatınızda yansımasını
Geniş bir bakış açısıyla,
Dinginlikle,
Amaçların Gerçekleşmesiyle,
Anı kucaklayabilmeyle eşleştiremiyorsanız ne kadar kitap yazarsanız yazın, okursanız okuyun, ne kadar seminer verirseniz verin, katılırsanız katılın ne yazık ki bir işe yaramıyor.
Bir nefes koçunun sevgisini katmayarak, seans yapması sivilceyi fondotenle kapatmaya benzer.
Bolluk, şifa ve bereket çalışmaları yapan bir kişinin borç içinde yüzmesi kel kafaya peruk takmaya benzer.
Özündeki bolluğun ne kadarını keşfettiysen hayatına o kadarı yansır. Buna engel olamazsın.
Pek çok spiritüel insanın zihni çoğunlukla meleklerle meşguldür ve toprağa bağlı değildirler. Para, enerjinin maddeye dönüşmüş haliyse sorumluluk almayan bir çok melek koçunun, yaşam ve nefes koçunun karın nefesini kullanmadıklarını düşünüyorum. Karın nefesini alsalardı meleklere yalvarıp, para gelsin diye, gökten para yağsın, huzur, sevgi yağsın diye dua etmezlerdi. Yaşam sorumluluklarını alır, yapılması gerekeni yapar sonrasında dua ederlerdi.
Karın nefesleri çok açık olup, hiç göğse nefes almayan ruhsallığı tatmayan insanlarda parayla ilgili bazı deneyimler yaşayabilirler. Bu sahip olduklarına şükredebilmek içindir. Gerçek bolluğun ne olduğunu idrak edebilmek içindir.
Şimdi kendi kendinize koçluk yapabilmeniz için size birkaç soru hazırladım.
1. Para senin için ne demek? Para durumuna şu anda 0-10 arası sayı versen bu ne olurdu?
2. Paraya yüklediğin anlamlar nelerdir?
3. Parayla ilgili yaşadığınız en önemli deneyim ve bununla ilgili ortaya çıkan inançlarınız nelerdir?
4. Bunun değişmesi için ne yapmıyorsunuz?
5. Bunun değişmesi için nelere evet- nelere hayır dersiniz?
6. Şimdi paraya yüklediğiniz anlamları gerçekleştirmek için geliştirmeniz gereken davranışlarınızı, olasılıklarınızı ve yeni düşünce kalıplarınızı yazabilirsiniz sevgiyle ve özgürce uygulayabilmek için 🙂

Özetlemem gerekirse para bir enerjidir. İyi ve ya kötü değildir. Ruhsallık ve ya maddesellik değildir. Nötrdür. Enerjinin akışıyla şekillenen bir sorumluluktur. Alış – veriştir. Bir dengedir. Farkındalıktır.