1-Gerektiğinde “Evet” gerektiğinde “Hayır” deyin.

Türk milleti olarak maalesef genellikle hoşlanmadığımız durumlarda ve haksızlığa uğradığımız durumlarda susmayı hatta nefesimizi tutmayı tercih ediyoruz. Çünkü küçükken bize özellikle büyüklerin karşısında susmak öğretildi. Susmak en edepli davranıştı belki de büyüme çağında. Saygı olarak nitelendiriliyordu. Ama şu anda işimize yaramıyor. İfade edemediğimiz her durumda kendimize ve kişiliğimize zarar veriyoruz. Kendimize olan saygımızı yitiriyoruz. Kendini sevgiyle ifade etmek bence en büyük özgürlük en büyük hafiflik ve özsaygı.

2- Güzel niyetlerde bulunun

Ne yazık ki çoğu kişi hayatta ne istediğinin farkında bile değil. Bir sonbahar yaprağı gibi oradan oraya savruluyor. Bu yüzden çoğu kişi yorgun, amaçsız, umutsuz, zevksiz, enerjisiz Kesin olarak emin olmadığımız hiçbir şey gerçekleşmez. Düşünceler bir enerjidir ve yayılan frekanslarla eşleşirler. Gideceğiniz yerden emin değilseniz, yolun sizi nereye götürdüğünün de önemi yoktur. Verdiniz karardan emin olmamak, havaalanında elinde Bodrum biletin varken, uçağa binmemek gibidir. Bu yüzden elinize bir kağıt kalem alın ve yazın. Arzu ettiğiniz hayatı detaylandırın. Enerjinizi nereye akıtırsanız orayı büyütürsünüz.

3- İnanın ve hayata duygu katın

Bizi isteklerimiz, arzularımız doğrultusunda harekete geçiren en önemli şey; inanç ve duygulardır. Bir arzunun gerçekleşmesi duygunun ve inancın yoğunluğuyla eştir. Eğer verdiğimiz karardan hala emin değilsek ve inanmıyorsak ne yazık ki niyetin gerçekleşmesi mümkün değildir. Düşünseniz ya bir iş başvurusu yapıyorsunuz ve “kesin beni almazlar, bu işte tecrübem yok, daha yeni mezun oldum” gibi düşüncelere sahipsiniz.

Sizce bu arzunun gerçekleşme ihtimali nedir?

4- Kendinize farklı olasılıklar yaratın

Hayatta hiçbir zaman tek doğru yoktur. Hayatta var olan her şey zıddıyla vardır. Her zaman başka bir seçeneğimiz vardır.Bu düşünce ve davranış işe yarıyor mu? Bu şekilde düşünerek kendini nasıl hissediyorsun? Daha farklı nasıl davranabilirsin? Daha farklı nasıl düşünebilirsin? Başka olasılıkların neler? vb. sorularla kendinizi daha farklı duygu durumuna getirebilirsiniz.

5- Cümlelerinizi daha yapıcı kullanın

Ağzımızdan çıkan her kelime düşüncelerimizin bir ürünüdür. Bize engel olan tek şey, enerji frekansı düşük düşüncelerimizdir. Zihnimizden günde yaklaşık 60bin düşünce geçerken maalesef buraya endişeler ve korkularda takılıyor geçmiş deneyimlerin bir getirisi olarak. Bu düşüncelerle savaşmak ve ya onları yok etmek inanın hiçbir işe yaramıyor. Bu nedenle önemli olan o düşünceyi değiştirmeye çalışmak değil o düşünceyi diğer tarafıyla bütünlemektir. Örneğin Gelecekten korkuyorum düşüncesinin ötesine geçip, geleceğe güvenle ve bollukla ilerlemeyi seçiyorum gibi.

6- Derin Nefesler Alın

Nefes yaşamdır. Candır. Aşktır, enerjidir, huzurdur, sağlıktır, güçtür, güvendir, sevgidir. Nefes alma kapasitemizin çok azını kullanmak, hücrelerin yeteri kadar beslenememesine ve organların sağlıklı bir şekilde çalışmamasına yol açmaktadır. Oysaki sağlıklı nefesler almak bedeni ve zihni rahatlatır. Kişiyi enerjik ve güçlü kılar. Bu yüzden her sabah kalktığınızda derin ve akıcı nefesler alın.

7- Su için

Dolaşımı olumlu yönde etkiler. Toksinlerin vücuttan kolayca atılmasına vesile olduğu için hücrelerin yenilenme hızını arttırır. Vücuda besleyici maddeleri ve mineralleri taşır. Zinde ve dinç kalmamızı sağlar. Vücudun alkali kalmasında etkilidir. Saçı, gözü ve cildi besler. Cildin nem oranını dengeye sokar. Eklemler arası sıvı kaybını önler. Yanınızda mutlaka cam şişede su bulundurun. Günde en az 8 bardak için.

8- Spor yapın ve dik oturun

Bağışıklık sistemini ve kalbi güçlendirir. Kanın akışkanlığını korur. Daha çok nefes almamızı sağlar. Vücuttaki toksinlerden kurtulmamıza vesile olur. Böylece vücudun alkali kalmasında etkisi büyüktür. Konsantrasyonu ve anda kalmayı, andan zevk almayı güçlendirir. Beynin daha etkili çalışmasını sağlar. Sağ ve sol beyni dengeler. Yaratıcılığı arttırır. Sinir sistemine olumlu etkisi vardır. Stresi önler mutluluk ve canlılık verir. Öğrenme kapasitesini arttırır.

9- Etkinliklere katılın

Rekreasyon etkinliklerine katılmak hem sosyal ilişkileriniz için hem de sağlığınız için çok etkilidir. Bir yürüyüş, fotoğraf çekmek, spor oyunlarına katılmak, dans, ritim ve sanatsal etkinlik kurslarına katılabilirsiniz. Belediyelerin verdiği ilişkiler üzerine yapılan seminerlerde çok iyi gelebilir.

10- Meditatif müzikler dinleyin

Müzik ruhun gıdasıdır boşuna dememişler J Müziğin frekansı içinde bulunduğunuz ruhsal durumu yükseltecektir. Sonuçta pozitif olan her durum, kişi ve ya olay negatif olanı yükseltir. Aynı zamanda meditasyon yapmak zihni rahatlatır. Yapıcı olmamıza vesile olur.

11- Geçmişi özgür bırakın

Geçmişi yok etmek, silmek mümkün değildir. Geçmiş oradadır ve aynı şekilde davrandığımız, izin verdiğimiz her an hortlar. Bu yüzden herkesi özgür bırakın öncelikle kendinizi tabi. Geçmişi özgür bırakın. Çünkü bir daha geriye dönemezsiniz. Her şey yaşandı ve bitti. İnanın olan her zaman ve her yerde doğru olandır. Bizim güçlenmemiz içindir. Geçmişi özgür bırakmak için oradan almanız gerekeni alın ve ilerleyin. Sizi inciten her ne varsa bunu bir basamak, içsel bir motivasyon olarak kullanın.

12- Diğerlerine destek olun

Hakikatte almak ve vermek birdir. Ne verirseniz onu alırsınız. Sevgiyi vermek sevgiyi almaktır. Desteklemek desteklenmektir. Tabiki yapacağınız her şeyi koşullu yapın diye yazmıyorum. Koşul insanı beklentiye sokar. Hani demişler ya iyilik yap denize at diye. Aynen bunu yapın. Bir karşılık bekleyerek değil. Zaten birine yardımcı olmak hayattaki en kutsal tatmindir. Bu nedenle gönüllü olun. Derneklere destek verin. Bu maddi olmak zorunda değildir. Bir anaokulunda bir çocuğa bir şey öğretmek, onunla oyun oynamak. Yaşlı biriniz ziyarette bulunmak onlar için en güzel hediyedir..

Michigan Üniversitesi´nde Ann Arbor tarafından yapılan 10 yıllık bir çalışmada hiç gönüllü iş yapmayan erkeklerde ölüm oranının, haftada en az bir kez gönüllü iş yapan erkeklere göre iki kat daha fazla olduğu saptanmıştır.

13- Sevin ve Şükredin

Herkes sevgisini kolayca gösterebilen bir anneye, babaya sahip olmayabilir. Ama bu sevilmeyeceğiz, sevgimizi gösteremeyeceğimiz, sevgiyi hak etmediğimiz anlamına gelmez. Sevgi her şeyin ilacıdır. Hiçbir şey sevginin önünde duramaz. Yaşamınıza arkadaşlığı, dostluğu alın, aşkı, sevgiyi katın. Güzel ve yapıcı düşünün. Böylece dünyanızın nasıl muhteşem, sevgi ve uyum enerjisi ile dolu bir yer olduğunu göreceksiniz. Şükür dünyadaki en kutsal doyumdur. Şükredin. Elinize kağıt kalem alın ve en az 20 tane şükredecek bir şeyler yazın.

Siz değişirseniz ancak dünya değişebilir. Sevgi dolu, sağlam ilişkilerin sağlık üzerinde de güçlü ve olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bu yüzden sevin kendinizi, annenizi, babanızı, hayatınıza giren herkesi.. Var olan her şeyi…

Umarım bu yazı bir nebze de olsa kalpleri yumuşatır ve ne kadar değerli olduğunuzu hatırlatır.